1 Ocak 2015 Perşembe

It's Time To Wake Up

Uzun süredir yazmıyorum farkındayım, 1 yıl oldu evet.. Ama yine geri döndüm.

Fazla güzel gözleriyle süzmeye devam etti beni.
Fazla güzel gözleriyle süzmeye devam etti beni. Elindeki bıçağa baktım, iki karış uzunluğundaydı. Arkadaki koltukta, az önce boynunu kestiği sevgilisi oturuyordu. Boynundan hala kan akıyordu, vücudu hala sıcaktı. Yanağında Nicki'nin ruj izi duruyordu öylece, sanki James her an ayaklanacakmış gibiydi.
"Görmemen gereken şeyleri görmekte üstüne yok Emma," dedi. Elinde tuttuğunu bıçaktan yere kan damlıyordu. "Sana daha fazla iş çıkarmayayım.." Kar beyaz elbisesinin eteğine bıçağı siliverdi.
Küfür etti, "Bak senin suçun bu. Elbiseyi James almıştı."
"Ne yapıyorsan kendine yapıyorsun Nicki." İsmini büyük bir tiksintiyle söylemiştim.
Güneş gözlüklerim hala takılıydı.
"İsmimi söyleyişinden hoşlanmıyorum." Güneş gözlüklerim hala takılıydı. Nicki, yüzüne sıçrayan kana götürdü parmağını ve yaladı. "Yapabileceklerimden korkman gerek Emma, inan bana şu an çok zor bir durumdasın." Titredim. Hava soğuktu. Nicki'nin yüzünde memnun bir gülümseme oluştu.  Korkudan titrediğime yorması muhtemeldi. Bunu daha fazla sürdürmek istemedim.
Elime baktı. Lolipopu ağzıma götürmeden önce bir kahkaha attım.
Emma şu ana kadar oynadığım oyunun, oynadığımız oyunun farkında değildi.
"Biz genelde 2-3 gündür tanıdığımız insanlara güvenmeyiz. James'le tanışalı ne kadar olmuştu?"
Gözlüklerimi çıkardım.
"1 hafta kadar olmuştu."
"Bu onu tanıman için yeterli bir süre değil." Gözlüklerimi çıkardım. "Benim birine güvenmem genelde 75 yılı buluyor." James'i işaret ettim. "Onunla 253 yıldır beraber avlanıyoruz."
"Anlamıyorum..."
Yüzünde yine o hınzır gülüş vardı.
"Anlayacağını sanmıyorum. Şu an kansızlık yüzünden üşüyorum. James de yakında zarar görecek." James tam zamanında kıpırdanmaya başladı. Bu sefer Fransızca konuşuyordu. Cevap verdim, normale geri döndü.
"Bayanlar önden," dedi James. Yüzünde yine o hınzır gülüş vardı.

Uyandı.
Ellerinde kan vardı..

3 yorum:

  1. heeeey senin şu ilginç öyküleriin. sevindim yaaaa. bi de şu "uyandı" yı pek seviyom. yani hepsi bi rüya gibiii. seni tekrar görmek ne güzel ama yaa :)

    YanıtlaSil