7 Şubat 2013 Perşembe

"O" ve Huzur

Bir koku var. Hoş bir koku. Büyük ihtimalle bir erkek parfümü. Bütün yüzsüzlüğümle kokuyu derin derin soluyorum. Biraz özel de bir koku olsa gerek. Bana bir anlam ifade ediyor gibi ve ben sanki anlamını çıkartamıyorum. Yanımdan sürekli insanlar geçtiği için kokunun sahibini göremiyorum.
Yokuş yukarı yürümeye devam ediyorum. Hemen sağımda bir kaldırım var ama kaldırım oldukça dar ve sadece "var" diyebilmek için yapılmış gibi. Sırtımda da sırt çantamı hissediyorum. Diğer günlere kıyasla çantam oldukça hafif. Sağ elimle çantamın kayışını tutuyordum ve kayışı bırakıyorum.
İçimde anlamsız bir huzur var, anlayamıyorum. Sonra aklıma o geliyor. Onun benim yanımda olması, benim olması yani sevgilim olması fikri çok hoş. Gülümsüyorum. Ama o insanları çok zor beğeniyor bunu biliyorum ve benim çok uzağımda olduğunun da ayrıca farkındayım. Yine de hayali bile hoş geliyor, düşüncelerimi engelleyemezler nasılsa diye düşünüyorum.. Acaba dünya nasıl bir yer olurdu? Herkes mutlu ve ruh eşini bulmuş olsaydı, herkes huzur içinde olsaydı nasıl olurdu? Acaba yine sorun çıkartmaya yer arayanlar olur muydu?
İçimdeki ses, Sadece kendine güvenmen gerek diyor. Evet, belki de ona yakın olabilmenin bir yolu bu. Onunla iletişime geçebilmenin yolu kendime güvendiğimi etrafıma göstermek. Rahat davranmak. Belki bunlar insanları çekiyordur.
Sağ elimde başka bir el hissediyorum. Yavaşça tutuyor elimi.
Ele bakıyorum, ardından kolunu takip ediyor bakışlarım. Elimi benden habersiz tutmaya kalkanın kim olduğunu görmeyi, elimden geldiği kadar engelliyor gibiyim. Her şey ağır çekimde yaşanıyor. Yüzüne bakıyorum.
O. Elimi tutan o. Belki de hayat bizim imkansız gördüğümüz şeyleri gerçekleştirerek bize bir mesaj vermeye çalışıyor.
Ben de onun elini kavrıyorum. İçimden Mutluluk buymuş! diyorum. Sanki ne düşündüğümü anlamış gibi bakıyor gözlerimin içine. Bakıyorum, gözlerinin içi gülüyor.
"Belki," diyor. "Belki sensin benim için doğru kişi. Ne hissettiğimi bilmiyorum ama," diyor gülümserken. "Bence denemeye değer. Seninle aramızda özel bir şey var. Özel bir çekim var."
"İnanamıyorum." diyorum.
"İnan. Bu hiçbir şeyin olmadığı kadar gerçek."
"İnanması çok zor ama," diyorum. Onu yanımda görmek, elini tutabilmek sihrin gerçek olduğunu keşfetmişim gibi bir his veriyor.
Eli öyle büyük ki elim onun elinde kayboluyor gibi. Birlikte yürümeye devam ediyoruz. Parfüm onun parfümüymüş meğer. Çünkü o güzel koku yanımdan hiç gitmiyor. Sonsuzluğu bulmak gibi bir şey. İsteğimin gerçekleşmesi çok güzel. Sonucu ne olursa olsun, bu anları hatırlayıp o zaman da mutlu olacağım. Küçük bir teselli gibi...
Gökyüzüne bakıyorum. güneş gözümü alıyor.
Uyanıyor. Ama uyanmanın mutlu bir tarafı yok bugün. Sanki hep olduğundan daha yalnız gibi.

2 yorum:

  1. Anlatım tarzın oldukca güzel..
    Detaylar her zaman daha samimidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Ben de öyle düşünüyorum, detay hem okurken akılda canlandırmayı da kolaylaştırıyor :)

      Sil